Semiyun YGS-LYS Mizah Şarkı Sözü Blogger Seo Webmaster albüm indir

Haber Artım +

Yazarlardan

DUYURU:   Burada; tecrübeli yazarlar tarafından yazılmış ve çeşitli internet sitelerinde, gazetelerde, dergilerde yayımlanmış yazılardan biri seçilerek bu köşede "günün en çok beğenilen yazısı" olarak paylaşılacaktır..
                                           
  HERGÜN BİR BEĞENİLEN YAZI PAYLAŞILACAKTIR


    Taha Akyol (Objektif)

   Baykal dönecek (mi?)

     11 Mayıs 2010

 
 
DENİZ Baykal’ı dinlerken “Hakkınızı helal edin” sözlerinden etkilendim ve ‘Baykal geri dönmeyecek’ diye düşündüm.
  Fakat sonra konuşmayı dikkatle okudum, ‘Baykal dönmek üzere istifa etmiş’ diye düşündüm...
  Kafamda şu senaryo oluşuverdi: 22-23 Mayıs’taki
CHP kurultayında, delegelerin duygulu ve coşkulu kararıyla, bir heyet Baykal’ın evine giderek onu genel başkanlığa davet edecek... Baykal da, basın toplantısında vurguladığı “cumhuriyete, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne sahip çıkmak” için ve “sivil darbeye, sivil dikta rejimine karşı vermekte olduğu mücadele”yi sürdürmek için ‘görevden kaçmayacak’, genel başkanlığa dönecek...
  Niye böyle düşündüm?

  Baykal’ın konuşması
  Baykal, benzer hadiselerde gördüğümüz, ‘olay’dan dolayı özür dileme tavrından çok uzaktı. Meseleyi tamamen “siyasi komplo” olarak ortaya koydu, ‘olay’a hiç değinmedi; “duvarlara, eşyalara gizli kamera yerleştirmenin, gizli çekimlerle insanların en korumasız görüntülerini kaydetmenin” komplo olduğunu belirtti; bu kayıt ve servis işleminin komplo olduğundan şüphe edilemez.
  Baykal’a göre, “iktidar gücü ve olanakları seferber edilmeden” bu komplo yapılamaz; üstelik “iki haftalık” bir kaset, yani
anayasa değişikliği konusundaki mücadelelerle ilgili...
  Baykal’ın çizdiği bu tablo, komploya maruz kalmış bir şahsın onur mücadelesinin ötesinde mesajlar içeriyor: Baykal “cumhuriyete, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne sahip çıkma” mücadelesi veriyor, “sivil darbeye, sivil diktaya karşı” savaşıyor...
  Bu tablo karşısında CHP’de kim çıkıp da böyle mücadele için istifa eden Baykal’ı bırakabilir?!
  Kim “Baykal gitti, ben adayım” diyebilir?!
  Hem de on beş gün sonraki kurultayda...
  İstifadan sonra CHP’li yöneticilerin yaptığı konuşmalar da sadece insani vefa duygusunu değil, Baykal’ın geri dönmesini beklediklerini gösteriyor.

  Baykal’ın stratejisi
  Baykal’ın konuşmasında, öyle mesajlar var ki, bana, döndükten sonra uygulayacağı stratejinin ipuçları gibi geldi...
  Mesela:
“Yalansız, dürüst, cesur bir duruş sergilemek sadece benim işim olmamalıdır... Bütün
Türkiye olarak hepimiz hileye ve şerre dayalı bir kalleşlik politikasına dur demeliyiz. İnşallah bir şerden bir hayır çıkar...”
  Yoruma gerek var mı?
  Laikçi çevrelerdeki önyargının aksine, Baykal, isim vermeden
Fethullah Gülen’den aldığı “üzüntü ve destek mesajlarının samimiyetine inandığını” belirterek bu komploda Gülen cemaatinin hiçbir rolünün olmadığını belirtmeyi de ihmal etmedi.
  Bunda Baykal’ın bir amacı, bütün şüpheleri hükümet üzerinde odaklamak olabilir ama isim vermeden de olsa Gülen’in “samimiyetini” vurgulaması “Kutlu Doğum” konuşmasının bir devamı değil mi?
  Konuşmasında hiç laiklikten bahsetmemesi, Hz. Peygamber’den bahsetmesi de anlamlı değil mi?
Baykal’ın bu tür ‘açılım’larını ben daima isabetli bulurum ve kalıcı olmasını temenni ederim. Çünkü CHP kendi kabuklarının içinde kalarak gelişemez ve demokrasimiz dengeye kavuşamaz.
  Ama bunlar liderliği bırakan birinin sözleri değil...

  Aday çıkmayacaktır!
  Sanıyorum, CHP kurultayda genel başkanlık için aday da çıkmayacaktır. Evvela bu kadar kısa süre içinde “Kral öldü, yaşasın kral” demek zordur.
  Daha önemlisi, CHP içinde ‘yükselen bir hareket’ zaten yok ki lider adayı çıkarsın...
  Bakın, Kılıçdaroğlu aday olmayacağını derhal açıkladı. Evet, Kılıçdaroğlu’nun popülaritesi var ama “İsmet Paşa karşısındaki Ecevit” karizmasına ve enerjisine sahip değil.
  En azından görünür gelecekte CHP’nin içinden Baykal’ın yerini dolduracak bir aday gözükmüyor. Baykal bu yapıyı elbette biliyordur.
  Sanıyorum Baykal iki hafta sonra dönecek ama ‘olay’ın kamuoyundaki etkilerini silmek o kadar kolay olmaz.
  Ben bu komployu hükümetin yaptığına inanmıyorum. Ama komployu aydınlatmak hükümetin boynunun borcudur. Aydınlatılması veya karanlıkta kalması hem Baykal hem hükümet açısından hayati derecede önemlidir.

 
Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol